Translate

30 Temmuz 2013 Salı

Güzellik üzerine

Gelişen teknoloji ile birlikte geniş kitlelere ulaşma olanağı artmış ve belirli fikirler daha rahat bir şekilde insanlara benimsetilmeye başlamıştır.Güzellik olgusu sosyal medya ,düzenlenen güzellik yarışmaları,televizyon programları gibi faktörlerin de etkisiyle insanlara sadece fiziksel bir özellik olarak gösterilmiştir.

Günümüzde özellikle gençler arasında güzellik kavramı önemli bir yer teşkil etmekte,insanlar daha güzel olmak,daha iyi görünmek için çaba sarf etmektedirler.Peki güzellik nedir?Güzellik gerçekten sadece fiziksel bir özellik midir? Gelin güzelliğin kelime anlamına beraber bakalım.Güzellik kelime anlamı olarak; 1)bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik 2)Okşayıcı söz veya davranış, iyilik, yumuşaklık 3)Ahlak ve fikrî nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey anlamlarına gelmektedir.Yani güzellik çoğumuzun düşündüğünün aksine sadece dış görünüşümüz ile ilgili bir kavram değil,kişisel gelişim düzeyimiz,kültürümüz,başka insanlara neler katabildiğimiz,kaç kişinin hayatında olumlu bir rol oynayabildiğimiz,bu dünyayı terk edeceğimiz gün arkamızda neler bırakabildiğimiz ile ilgilidir.

Dünya üzerinde yaklaşık 7 milyar insan olmasına rağmen bu insanların her biri farklı özelliklere,farkı zevklere,farklı hayat tarzlarına,farklı beğenilere,farklı inançlara ve saymadığım daha bir çok farklılıklara sahiptirler. Her insan içinde çeşit çeşit farklı mücevherler barıdıran bir hazineyken güzellik kavramını sadece fiziksel olarak düşünmek ne kadar mantıklıdır?Elbette fiziksel olarak güzel görünmek hepimizin istediği bir şeydir ancak güzellik fiziksellikten ibaret değildir.
Hepimiz sahip olduğumuz ve bize özgü olan özelliklerimizle ne kadar güzel olduğumuzun farkındamıyız acaba.Bizi güzel,zengin kılan şey farklılıklarımız iken örnek model olarak gösterilen tek tip insanlara dönüşmeyi istemek,farklılıklarımızı ortadan kaldırmaya çalışmak,kendimize yaptığımız haksızlıktır.

Gelin bazı önyargılarımızı bugün yıkalım.Dış görünüşümüze elbette önem verelim ama güzelliğin sayısız etkeninden sadece bir tanesinin o olduğunu bilerek.Bol okuyalım bol araştıralım,sadece kendimiz için değil,her birimiz birbirimiz için güzellikler yapalım.Bir başkasının hayatında olumlu bir etkiye sahip olmak için çalışalım.Güzellik dolu günler dilerim.

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Kendin Gibi Olma Mevzuu, Bölüm 1


    Türk büyüğü Tarkanın "Başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin!", Sting ağabeyimizin  ise  " Be yourself no matter what they say." diye ifade ettiği durumdur.
     Söylerken çok artist olan bu durumun uygulamaya geldiğinde oldukça zorlayıcı olduğunu görürüz. Sorsanız "dudaklarını büzüştürüp Facebook profil fotoğrafı koyan" her hanım kızımız, olduğu gibi olduğunu söyleyecektir. Üniversiteye gelince saç sakalı uzatan delikanlıysa " hayatım boyunca hep saçı sakalı salmak istemiştim, şimdi karışan görüşen yok oh be!" diyerek ne kadar kendine has içinden geldiği gibi davrandığını söyleyecektir. Bu arkadaşlarımız okullarını bitirip artık iş hayatına başladıklarında profil fotoğraflarında dudaklarını büzmeyecek ve gayet prezentabl bir görünüşe kavuşacaktır. Eğer meslek hayatındada büzgülü fotoğraf koymaya, saçalrını uzatmaya devam ederlerse maalesef kimse onları ciddiye alıp iş güç sahibi yapmayacaktır.Bazı dostlarımızsa,lise dönemlerinde içlerinden geldiği için(!) kullandığı " kalp yağsın sana aşkomları, naber hacıları" unutacak üniversitede asla kullanmayacaktır. Çünkü eğer bu kelimeleri üniversitede kullanırsa onun için ergen diyeceklerdir, dostlarımız üniversiteyi kazandığı an ergenlikten çıkmıştır. Velhasılıkelam, etrafımızdakilerin çoğu(bizde dahil) bir benzeme, ortama ayak uydurma çabası içerisindeyiz. Farklılaştığımız an toplum tarafından dışlanacağımızdan korkuyoruz. Yada kenara çekilip bizi izleyecekler hal ve hareketlerimize güleceklermiş gibi.

Penguenimiz, çevresindekiler için "garip,çirkin" olabilir ama bizim için "eğlenceli ve güzel" olmadığını kim iddia edebilir ki?
İçimizden gelerek yaptığımız hareketler toplum tarafından garip karşılanabilir hatta dışlanabiliriz. Ama bunun bize sağladığı huzuru, mutluluğu başka ne sağlayabilir ki? Ve inanın ki abilerim ablalarım, kendiniz olduğunuz zaman öyle bir ışıldayacaksınız ki size ilk başta gülenler sonra size hayran kalcak.
Bölüm 1'in sonuna gelirken, konumuzla oldukça alakalı ve çok sevdiğim bir videoyu sizinle paylaşcağım.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, bir hatamız olduysa affedin efendim*)

28 Temmuz 2013 Pazar

Güzelliğin Tarihsel Yolculuğu

Güzellik algısı kültürün , dinin ,görsel çekiciliğin , genetik yansımanın , pazarlamanın ve toplumun ürünü olarak sıkça değişmektedir. Tabi ki bu nedenle geçmişten bugüne kadar insanlar üzerindeki algı ya da bakış açısı büyük ölçüde değişmiştir.Tarihteki güzellik algısına bakacak olursak;

Antik Yunan'da güzel , günlük yaşamı aşıp , Tanrılara yakın olanken , zamanla ölçü ve oran daha çok önem kazanmıştı. Bu algıyı değiştiren etkenlerden biri de filozoflar olmuştu. Özellikle ''Pisagor'' la birlikte evrendeki oluşumlar arasında matematiksel bir estetik varlığının olduğu saptandı. Ardından M.Ö. 1 yy 'da ''Vitrivius'' insan uzuvlarının birbirine ve vücuda oranını hesapladı.
Orta Çağ'da , estetik olgusunun insanlar üzerindeki etkisi arttıkça güzelliğin zıtlıklardan doğduğu savunulmaya başlandı. Bir diğer değişle ''Çirkinliğin olmadan güzelliğin olamayacağı'' düşünüldü. Bu iki kavram, güzellik ve çirkinlik, bir araya gelince insanlar arasındaki olgu kavramı daha anlaşılır hale geldi.
15. yy'da ortaya çıkan Rönesans hareketiyle birlikte, bilgiye olan önem arttı . Bunun sonucu olarak da güzele ulaşmanın yalnız bilgiyle olabileceği düşünüldü.
Günümüze baktığımızda ise , güzellik algısının geçmişten günümüze değişen olguların bir bütün olarak ele alınmaya başlandığını görebiliriz. Dış güzellik kadar iç güzelliğin de önemi artmış , ne kadar güzel olunursa olunsun ölçü ve oranın, düşünce ve bilgiyle senkronize olunmuş halinin önemi anlaşılmıştır. Günümüz de yapılan güzellik yarışmalarında bile sadece dış güzellik yerine bilgi testine de tabii tutulduğunu bilmekteyiz.
Tabi ki güzellik toplumda kabul görmüş bir algı çeşitidir . Fakat her insan için güzel kavramı bu algının dışına çıkabilir ("Beauty is in the eye of the beholder.") Güzeli nasıl gördüğüne bağlı da diyebiliriz.